Kadın yaşamı çocukluk, ergenlik, cinsel olgunluk, menopoz ve yaşlılık olmak üzere beş dönemden oluşur. Bu dönemlerden her biri kendine özgü fiziksel, psişik, hormonal farklılıklar gösterir. Her dönemin kendine göre özellikleri olmasına karşın, buluğ ve menopoz dönemleri kadın yaşamındaki etkileri ile en önemli dönemlerdir.[1]
Menopoz, kadınların üreme çağından, over fonksiyonlarındaki gerilemeye bağlı üreme yeteneğinin kaybolduğu çağa geçtiği bir yaşam dönemidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tanımına göre menopoz; ovaryum aktivitesinin yitirilmesi sonucunda menstrüasyonun kalıcı olarak sonlanmasıdır. Menopozal dönem; premenopoz, menopoz ve postmenopozal dönemlerden oluşmaktadır. İlk semptomların görüldüğü dönem premenopoz dönem; en son adet kanamasının görüldüğü dönem menopoz dönem; ve menopozdan bir yıl sonra başlayıp yaşlılık dönemi başlangıcına kadar süren dönem ise postmenopoz dönem olarak adlandırılmaktadır.1
Dünya çapında ortalama menopoz yaşı 51 iken, bu oran 45-55 arasında değişmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde menopoz yaşı gelişmiş ülkelere göre daha erkendir. Menopoz dönemine giriş zamanının erken veya geç oluşunda bazı faktörler etkili olmaktadır. Çalışan kadınlar ve sigara içen kadınlar menopoza erken girerken, seksüel yaşantısı devam eden, çok doğum yapmış, bekâr veya boşanmış kadınlarda menopoz daha geç görülmektedir. Yaş, aile geliri, eğitim düzeyi, çocuk sayısı, algılanan sağlık durumu, menopozal dönem şiddeti gibi durumlar ile menopozal semptomları arasında bir ilişki bulunmaktadır. Menopoz bir geçiş dönemidir ve bu dönemde kadınların sağlık gereksinimlerinin belirlenmesi özel dikkat gerektirmektedir.1
Menopozun başladığı nasıl anlaşılabilir?
Birçok kadın adet döngülerinde değişimlerle menopoz dönemine girdiğini anlayabilmektedir. Adet döngülerinin normalde olduğundan daha sık veya daha az sıklıkta (ör: her 4 hafta yerine 5-6 haftada bir gibi) olması, adet kanamalarının normalde olduğundan daha kısa sürede sonlanması, adet döngülerinden birinin veya daha fazlasının olmaması, sıcak basması, depresyon gibi menopoz ilişkili şikayetlerin olması durumlarında menopoz döneminin başladığı akla gelmelidir. Menopoz kadınların önemli bir kısmında 45-55 yaş aralığında görülmektedir. Bu nedenle 45 yaşın altında olunduğu halde menopoz belirtileri görülüyorsa doktora başvurulmalıdır. Daha önce rahimi alınmış ancak yumurtalıkları duran bir kadında adet kanamaları olmadığından adet kesilmesi fark edilmeyebilir ancak menopoz döneminde görülecek belirtiler yine de yaşanabilir. [2]
Menopoz belirtileri nelerdir?
Menopozun belirtileri kadından kadına değişse de 100 ayrı belirtiden ve genellikle de ateş basması, gece terlemesi, uyku düzensizliği, baş ağrısı, cinsel ilgisizlik, yorgunluk, huzursuzluk, sinirlilik ve benzeri belirtilerden söz edilmektedir.[3]
Menopozda görülen sistemik değişikliklerin en önemli nedeni östrojen eksikliğidir. Sıcak basmaları östrojen eksikliğinin en klasik semptomudur. 40-75 yaş grubundan 300 kadınla yapılan bir çalışmada kadınların %44,7’si cinsel ilginin azaldığı, %6,7’sinin cinsel ilişki sırasında ağrı duyduğunu, %2,0’ı ilişki sırasında kuruluk hissettiğini bildirmiştir. Menopoz dönemindeki 300 kadınla yapılan bir başka araştırmada ise kadınların; %79,0’ında sıcak basması, %77,0’ında çarpıntı, %75,0’ında baş ağrısı, %82,0’ında bağırsak fonksiyonlarında değişiklik ve %72,0’ında çabuk sinirlenme gibi menopoz dönemine ait belirtilerden yakınma saptanmıştır.[4]
Bu belirtilerin yaşanıp yaşanmayacağı ve ne kadar yoğun yaşanacağı çeşitli faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel etmenler önemlidir.3
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Menopoz döneminde yapılan tedavilerin temel amacı bu dönemde ortaya çıkan şikayetlerin giderilmesi ve dolayısıyla kadının yaşam kalitesinin yükseltilmesidir.2 Tüm bulgular göz önüne alındığında, kadın yaşamında önemli değişikliklere neden olan menopoz döneminde kadının yaşam kalitesini arttırmak için ise; kadınlara menopozun bir hastalık değil yaşanması gereken bir dönem olduğu anlatılmalı ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen yanlış anlaşılmalar açıklanmalıdır. Sadece kadınları değil, tüm toplumu menopoz ve kadın yaşamına etkisi konusunda eğitmeli, kitle iletişim araçlarının bu konuda duyarlı olmaları sağlanmalıdır. Sağlık personeli, özellikle hemşireler menopoz dönemi ile ilgili bilgi sahibi olmalı, kadınların menopoz döneminin özelliklerine ve tedavi yöntemlerine ilişkin eğitimlerine önem vermelidirler. Menopozdaki kadında bireysel bakım önemlidir bu nedenle menopoz klinikleri çoğaltılmalı, bu kliniklerde bakım veren hemşirelerin menopoz konusunda donanımlı olmalarına dikkat edilmelidir.4
[1] Handan Özcan, Ümran Oskay, Menopoz Döneminde Semptom Yönetiminde Kanıta Dayalı Uygulamalar, Göztepe Tıp Dergisi, 28(4): 157-163, 2013
[3] Zehra Yaşın Dökmen, Menopoz, Beden İmgesi ve Ruh Sağlığı, Türk Psikoloji Yazıları, Aralık 2009, 12 (24), 41-55
[4] Özüm Erkin, Melek Ardahan, Aslı Kert, Menopoz Döneminin Kadınların Yaşam Kalitesine Etkisi, Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2014;3(4)