Bebekler, ideal
büyüme, gelişme ve sağlığa kavuşmak için yaşamlarının ilk altı ayında yalnızca
anne sütüyle beslenmelidir. "Yalnızca anne sütüyle beslenme", anne
sütü dışında başka hiçbir yiyecek veya içecek -hatta su bile- verilmemesi
olarak tanımlanır. Anne sütü, bebeklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi
için ideal besindir.[1]
Doğumdan sonra
ilk altı ay süresince bebeğin fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını tek başına
mükemmel bir şekilde karşılayan anne sütü, anne ve bebek bağının kurulmasında
önemli rol oynar. Bebeğin ilk altı ay tek başına anne sütü ile beslenmesi,
altıncı aydan sonra ek besinlerle birlikte anne sütü ile beslenmenin devam
etmesi ve emzirmenin iki yaşın sonuna kadar sürdürülmesi; bebeğe sayısız yarar
sağlar.[2]
Anne Sütünün
İçeriği ve Yararları
Anne sütü,
bebeğiniz için sunabileceğiniz en mükemmel besindir. İçeriği yenidoğan
bebeklerin ihtiyacı olan tüm besin ögelerini içermektedir.[3]
·
Sıvı Miktarı : Anne sütünün %87’sinin
sıvıdan oluşması nedeniyle, ilk altı ay bebeğin anne sütü dışında su ya da
benzeri sıvı gıdalara ihtiyacı yoktur.2
·
Protein: Anne sütünde dokuz protein fraksiyonu
bulunmaktadır. Anne sütündeki toplam protein içeriği inek sütüne oranla daha
düşük olmasına karşın biyolojik değeri yüksektir. Yaşamının ilk altı ayında tek
başına bebeğin protein gereksinimini karşılamaktadır. Protein içeriğinin
%60’ını sindirimi kolay ve biyolojik değeri yüksek olan Whey proteini
oluşturmaktadır.[4]
Anne sütü ile beslenme, bebeğin zeka gelişimini
ve entelektüel yapısını olumlu yönde etkilerken, konuşma sorunlarının da daha
az olmasını sağlar. Bu durum anne sütündeki protein ve yağların bebeğin beyin
gelişimi için en uygun miktarda ve yapısında olmasına bağlıdır.4
·
Lipit ve Karbonhidrat: Anne
sütündeki yağların %98’i trigliserittir ve yağlar bebek için en önemli enerji
kaynağıdır. Bir emzirme döneminin sonuna doğru salgılanan sütte, emzirmenin
başlangıcına göre yağ oranı artış göstermektedir. Bu son sütü olan bebek,
doygunluk hissederek memeyi bırakmakta, böylelikle obesite riskinden
korunmaktadır. 4
Anne sütünde bulunan karbonhidratların en önemli
bileşeni laktozdur. Bu karbonhidratın lipitlerle yaptığı bileşikler beyin
gelişiminde önemli rol oynar.2
·
Vitaminler ve Mineraller: Anne sütünde K
ve D vitaminleri dışında yağda ve suda eriyen vitaminler süt çocuğu için
yeterli düzeydedir.2
Anne sütünün potasyum içeriği sodyuma oranla
yüksektir ve bu durum yenidoğanın henüz tam gelişmemiş böbrek fonksiyonları
için uygundur. Bunun yanı sıra anne sütünün kalsiyum içeriği inek sütüne oranla
düşük olmasına karşın, kalsiyum fosfordan iki kat fazladır ve emilimi daha
yüksektir. Bu özelliği ile kemik mineralizasyonu için uygundur. 4
İnek sütüne göre, anne sütünde demir içeriği daha
az olmasına karşın, anne sütündeki demirin emilimi daha fazladır. Bu nedenle
anne sütü ile beslenen bebeklerde ilk altı ayda demir yetersizliği
görülmemektedir.4
·
Büyüme Faktörleri: Anne sütünde
başta sindirim sistemi, merkezi sinir sistemi, solunum sistemi olmak üzere pek
çok sistemin gelişimini sağlayan büyüme faktörleri vardır. Beynin bilişsel
işlevlerinin anne sütü ile beslenen çocuklarda daha yüksek olduğu
bilinmektedir.2
Anne Sütünün
Anne ve Bebek İçin Yararları
Anne sütünün
bebeği birçok hastalıktan (pnömoni, orta kulak iltihabı, ishal,
gastrointestinal sistem enfeksiyonları, menenjit, kızamık vb.) koruduğu
bilinmektedir. Anne sütünün bağışıklık sistemini güçlendirerek egzama, astım
gibi alerjik reaksiyonları, nekrotizan enterokolit, obezite, diyabet ve “Crohn”
gibi hastalıkların, çocukluk lenfoması gibi bazı kanserlerin görülme sıklığını
azalttığı da bildirilmiştir.[5]
Emzirme, bebek
beslenmesinde en sağlıklı ve doğal yöntem olmasının yanı sıra zahmetsiz ve
ekonomik olması nedeniyle de tercih edilen ve doğum sonrasında kuvvetle
önerilen ve desteklenen bir yöntemdir. Emzirme süresince anne ile bebeğin
sürekli temas halinde olmasının bebeğin kendini güvende hissetmesini sağladığı,
emzirilen bebeklerin nörolojik gelişimlerinin daha iyi olduğu, emzirmenin
psikomotor ve zihinsel gelişimi hızlandırdığı, zeka katsayısını yükselttiği,
ileri dönemde okul başarısını arttırdığı ve daha mutlu çocuklar olmalarına
katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir. Ayrıca emzirme bebeğin diş ve damak
yapısını da korumaktadır.5
Yapılan pek
çok çalışmada emzirmenin anne sağlığı açısından da birçok olumlu etkisi olduğu
bulunmuştur. Doğumdan sonra emzirmenin erken dönemde başlatılması postpartum
kanama miktarının azalmasını ve rahmin gebelik öncesi durumuna dönmesinin daha
hızlı gerçekleşmesini sağladığı bilinmektedir. Emzirme sırasında harcanan
enerji ile vücudun yağ dokusu azalarak annenin doğum öncesi vücut ağırlığına
ulaşması da kolaylaşmaktadır. Bebeğini uzun süre emziren kadınlarda meme
kanseri ve over kanseri gelişme riski azalmaktadır. Doğum sonrası emziren
kadınların kemik mineralizasyonunda artma, postmenopozal dönemde ise kemik
kırıklarının görülme olasılığında azalma olduğu bildirilmektedir.
Emzirme
sonrası salınan endorfin ile anneler kendilerini daha iyi hissetmekte, annenin
öz güveni artmakta, bebeği terk etme davranışı bu annelerde daha az
görülmektedir. Uzun süreli emzirmenin annelerde glukoz toleransını arttırması
ve glukoz eliminasyonunu hızlandırması nedeniyle tip 2 diyabet gelişme riskini
azaltabileceği de tespit edilmiştir.5
Sonuç
Dünya Sağlık
Örgütü ve UNICEF bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay sadece anne sütü ile
beslenmelerini, 7. aydan itibaren ek gıdalara başlanılmasını ve iki yaşına
kadar emzirmeye devam edilmesini önermektedir.[6]
Bebek
beslenmesi ile ilgili uygulamaların tarihsel gelişimi incelendiğinde, bugün
bile en önemli besinin hâlâ anne sütü olduğu görülmektedir. Anne sütü ile
beslenmenin, bebek morbidite ve mortalite oranlarını azaltması, optimal büyüme
ve gelişmeyi sağlamasının yanı sıra aileye ve ülkeye getirdiği ekonomik
yararlar oldukça iyi bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş
Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) anne sütünün yaygınlaşması için tüm dünyada
yoğun çaba göstermektedir. 6
[1] https://www.who.int/news-room/questions-and-answers/item/breastfeeding
[2] Emel
Gür, Anne Sütü ile Beslenme, Türk Ped Arş 2007; 42 Özel Sayı: 11-5
[4] Hatice
Giray, Anne Sütü İle Beslenme, Sürekli Eğitim Tıp Dergisi 2004, Cilt 13, Sayı 1
[5] Naciye
Irmak, Anne Sütünün Önemi ve İlk 6 Ay Sadece Anne Sütü Vermeyi Etkileyen
Faktörler, Jour Turk Fam Phy 2016; 07 (2): 27-31. Doi: 10.15511/tjtfp.16.02627
[6] Fatih
Bolat, Sinan Uslu, Güher Bolat, Ali Bülbül, Selda Arslan, Muhittin Çelik,
Serdar Cömert, Asiye Nuhoğlu, İlk Altı Ayda Anne Sütü İle Beslenmeye Etki Eden
Faktörler, Çocuk Dergisi 11(1):5-13; 2011