İşitme, dış ortamdaki ses uyanlarının
dış kulak, orta kulak ve iç kulağa iletilmesi ile meydana gelen elektriksel
potansiyellerin sekizinci kraniyal sinir aracılığı ile işitme korteksine
ulaştırılması ve beynin işitme merkezinde algılanmasıdır.[1]
İşitme kaybı, en yaygın görülen
gelişimsel bozukluktur. İşitme kaybının ilk altı ay içerisinde tanılanması ve
erken müdahale hizmetlerinin sağlanması durumunda bu çocukların dil
gelişimlerinin normal ya da normale yakın olduğu bilinmektedir. Bu nedenle
dünyada yenidoğan döneminde işitme taramaları giderek yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de
de Sağlık Bakanlığı 2004 yılından itibaren yenidoğan bebeklerde işitme tarama
testini zorunlu kılmıştır.[2]
Bu durum çocuğun sağlıklı gelişmesi için bir fırsat yaratmaktadır.[3]
Amerikan Pediatri Akademisi Bebek
İşitme Komitesi, tüm çocuklarda 3. aydan önce işitme taraması yapılmasını
ve 6. aydan önce de uygun girişimlerin başlatılması gerektiğini
bildirmiştir.[4]
Çocuklarda İşitme
Sağlığı
Çocuklar doğdukları
zaman konuşma dışındaki (gülme, ağlama, göz kontağı, vs.) becerileri sayesinde
dış dünya ile ilişki kurmaya çalışırlar. Bunlara yaklaşık 1 yaşından sonra
konuşma da eklenir. Ancak bunun olabilmesi için çocuğun normal sınırlar
içindeki bir işitme fonksiyonuna sahip olması gerekmektedir. Bu gerçekleşmediği
taktirde çocukta konuşma problemi çıkabileceği gibi, aynı zamanda psişik ve
sosyal problemler de kendini gösterecektir. Bu nedenle işitme kaybının çocukluk
yaş grubunda erken tanınması çok önemlidir.[5]
Çocukların sağlıklı bir şekilde
büyümesi ve öğrenmesi, iyi bir işitme duyusuna sahip olmalarına bağlıdır.
İşitme kaybı, dil gelişimini, sosyal etkileşimleri ve eğitim hayatını olumsuz
yönde etkileyebilir. Bu nedenle, çocuklarda işitme sağlığına özel önem
verilmesi ve işitme kaybının önlenmesi ve erken teşhisi için gereken adımların
atılması önemlidir.
İşitme Kaybına
Neden Olan Faktörler
İşitme
kaybının birçok nedeni vardır ve kesin nedeni belirlemek her zaman mümkün
olmayabilir. Bazı olası nedenler aşağıda listelenmiştir.
·
Genetik faktörler. Bunlar çocukluk çağı işitme kayıplarının
yaklaşık %40'ından sorumludur. Akraba evliliğinden doğan çocuklarda işitme
kaybı çok daha sıktır.
·
Enfeksiyonlar.
·
Annenin hamilelik sırasında kızamıkçık veya sitomegalovirüs gibi
bir enfeksiyon geçirmesi nedeniyle çocuklar işitme kaybıyla doğabilirler.
·
Menenjit, kabakulak ve kızamık gibi çocukluk çağı enfeksiyonları
işitme kaybına neden olabilir.
·
Kulak enfeksiyonları – genellikle kulak akıntısı ile belirti verir
(kronik süpüratif orta kulak iltihabı). Bu tür kulak enfeksiyonları, işitme
kaybının yanı sıra nadiren menenjit ve beyin apsesi gibi hayatı tehdit eden
sorunlara da yol açabilir.
·
Doğum sırasındaki koşullar. Prematürite (erken doğum), düşük doğum
ağırlığı, doğum anında oksijen eksikliği, yenidoğan sarılığı, kulak ve işitme
sinirinin doğuştan malformasyonları.
·
Kulak hastalıkları
·
Çok fazla kulak kiri (kulak kanalı içinde sıkışmış serumen)
·
Kulak içinde sıvı birikmesinin neden olduğu süpüratif olmayan
otitis media veya efüzyonlu otitis media (EOM): bu yaygın bir çocukluk
problemidir ve hafif ila orta derecede işitme kaybına yol açabilir. Genellikle
geçicidir.
·
Gürültü. Kişisel ses sistemleri de dâhil olmak üzere yüksek
seslere uzun süre maruz kalmak işitme kaybına neden olabilir. Havai fişek ve
ateşli silah gibi kısa, yüksek yoğunluklu sesler bile kalıcı işitme kaybına
neden olabilir.
·
İlaçlar. Yenidoğan enfeksiyonları, sıtma, ilaca dirençli
tüberküloz ve kanserlerin tedavisinde kullanılanlar ilaçlar kalıcı işitme
kaybına neden olabilir (ototoksik ilaçlar).[6]
3 Mart Kulak ve
İşitme Günü
İşitme kaybıyla doğan ya da doğum
sonrası dönemde işitme kaybı olan çocukların erken dönemde tespit edilmesi,
uygun tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarının yapılması için Sağlık Bakanlığı
tarafından programlar yürütülmektedir. Sağlık Bakanlığı 2004 yılından itibaren
yenidoğan bebeklerde işitme tarama testini zorunlu kılmıştır.[7]
[8]Bu
program sayesinde, işitme kaybı yaşayan çocukların sosyal, bilişsel ve dil
gelişimleri olumsuz olarak etkilenmeden, en uyumlu şekilde topluma
karışmalarının sağlanması, sağlık personeli ile toplumun bu konuda
duyarlılığının ve bilinç düzeyinin artması amaçlanmaktadır.[9]
3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü bu farkındalığı geniş kitlelerce yaratmak
için oldukça önemli bir sağlık günüdür.
Ebeveynlere
Tavsiyeler
Ebeveynler çocuklarının işitme sağlığı konusunda proaktif
olmalıdır. Çocuklarda işitme kaybının erken belirtilerine dikkat etmek, düzenli
sağlık kontrolleri yaptırmak ve gerekli durumlarda uzman bir odyologla
görüşmek, erken teşhis ve müdahalenin anahtarlarıdır. Ayrıca, çocukların sesli
ortamlara maruz kalmasını sınırlamak da önemlidir.
[1] Dilek
Çavuşuoğlu, “Çocuklarda
İşitme Engeli”,
Çocuk ve Medeniyet 2022; Sayı 13: 162-168
[2] YENİDOĞAN İŞİTME TARAMA TESTİ
SONUÇLARIMIZ - KBB-Forum: Elektronik Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi
Dergisi
[3] Gülbin Gökçay, Perran Boran, Ayça Çiprut, Tekin Bağlam, “Çocukluk Dönemi İşitme Taramalarında Ülkemizde ve Dünyada Güncel Durum” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2014; 57: 265-273
[5] Ergun Nacarküçük,
Mehmet Okan, Bülent Öztürk, “İşitme
Kaybı Saptanan Olgularımızın Değerlendirilmesi”, Uludağ Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dergisi 2003; 29(3) 7-9
[6] https://www.drhaldunoguz.com/cocuklarda-isitme-kaybi
[7] https://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/sb/cekus/docs/8-%20temel_yenidogan_bakimi.pdf
[8] https://kbb-forum.net/journal/text.php?lang=tr&id=549
[9] https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/haberler-cocukergen/3-mart-dunya-kulak-ve-isitme-gunu.html